(Fotoğraf: Ertuğrul Bulut)
Büyük usta, vatansever
Ve Aydınlıkçı şair
Nazım Hikmet Ran’ın
Belirttiği gibi
“İpek bir halıya benzeyen”
Yurdumuzun “toprak”larında
Ve ulusal ekonomimizin
Kaleleri fabrikalarda;
Damla damla dökülen alın terleri
Ağaların, beylerin, patronların
Hele de emperyalistlerin değildir!
Geçim derdi sıkıntısından
Ellerinin, ayaklarının nasırlarıyla,
Kenetledikleri dişlerinin sıkılığıyla
Rençperleriyle, ırgatlarıyla, işçileriyle,
Emekçileriyle köylü ya da kentli
Emekçi halkımızındır!
“Bu memleket” yokluğunun değil;
Varlığının sefasını süren ağaların,
Beylerin, patronların hele de
Emperyalistlerin değildir!
İşçilerin, emekçilerin, rençperlerin,
Irgatların ve emeğiyle yaşayan
Köylüsüyle, kentlisiyle
Halkımızı vatanıdır!
Ancak ne yazık ki;
“El kapıları” denilen
Geçinebilme kapıları
Ağaların, beylerin, patronların
Ve emperyalistlerin hâkimiyetindedir!
Elbet bir gün yıkılacak ama
Ağaların ağalığı, beylerin beyliği,
Patronların patronluğu ile
Emperyalistlerin emperyalizmi
Ki düzen ve sistem rejimleriyle
Ve yok edilecek hâkimiyetlerindeki
O “el kapıları”, sömürü alanları
Ve “yok edilecek insanın insana kulluğu”
İşçi, emekçi, rençper ve ırgatıyla
Köylü ve kentli bütün emekçi halkımız;
Yıkılacak, “yok edilecek
İnsanını insana kulluğu”
Özlemine ve hedefine
“Bu hasret bizim” demektedir!
Milli Demokratik Devrim’i istemektedir,
Bilimsel sosyalizm’i beklemektedir
Ve Çoban Yıldızı halkımızı;
Bu hedef ve hasret ile özgürlüğe
“Bir orman gibi kardeşçesine”
Yaşamak ve yaşatmak için
Bayrağı altında örgütlenmeye
Davet etmektedir!
Temmuz 1975 Adana