Neler yaptılar sana. Seni o kadar değiştirmek için mücadele vermişler ki sen bile kendine inanmıyorsun. Sana ait izleri silmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ara sokaklara meraklıyımdır. Mahalleleri dolaşıp bir iz arıyorum. Hepsi de sana ait olmayanlar tarafından bir şekilde elden çıkarılmış.. Dedim ya bir iz arıyorum diye buldum Acara Sokağı…
Sokakta durdum ve öyle bir zamana gittim ki… Bu sokakta Olimpia Pavyon’u vardı bir zamanlar.
Yıl 1997 Art Sanat Galerisi’nde çalışanlar yoğun bir telaş içindeler. Rahmetli Haşmet Zeybek , Zafer E. Bilgin ve oldukça kalabalık bir kadro bir oyun üzerinde konuşuyorlar.
Henüz Beyoğlu’nda daha sinema ve tiyatrolar kapanmamış, coşkulu insanlar bir telaşla koşuyorlar..
Sonra karar veriliyor bu oyun bir payvonda oynanacak.
İLK DEFA BİR TİYATRO OYUNU BİR PAVYONDA OYNANACAK
Oyunun adı ise,”Evrensel Pezevek Para .” Pavyonla görüşülür ve oyunun provası başlar…
Herkes de bir heyecan ve coşku… En telaşlı ve coşkulu Haşmet Zeybek ve Zafer Bilgin arkadaş. Hemen çekim için plan yapılması falan yerinde duramaz oldu..
HAŞMET ZEYBEK ÇOK ÖNEMLİ BİR YAZAR VE TİYATRO KURAMCISI, ÖDÜLLÜ OYUNLARI OLAN, SENARİST, OYUNCU YÖNETMEN
Hazırlıklar bitti. Haşmet Hoca bana “Beyaz adam çekimlere hazır mıyız” dedi. “Evet hocam” dedim. Türkiye’de ilk defa bir tiyatro oyunu pavyonda oynanıyor. Heyecan çok yüksek hepimizin elinde sigara ve koşuşturma.
Ne güzeldi o günler. Çekim için kasetler alındı, biz Nevzat’la provalarda çekim notlarımı alıyoruz.
Sonunda oyun günü geldi. Gelen konuklar pavyonu görünce şöyle bir bakıyorlar.
Neyse oyun başladı ve beklenen reaksiyon seyirciden alındı. Her şey çok güzel geçmişti..
İşte böyle bir Beyoğlu’ndan bu yok edilen bir Beyoğlu’na gelindi.
Haşmet hocam bizlere bu güzellikleri yaşattın. Yaşattıkların ve hissettirdikleriniz için sana minnettarız. Saygıyla anıyorum.
Bir sokak deyip geçmeyiniz, o sokak belki de sizin kaderiniz…